Otofloresan Bronkoskopi Nedir? Avantajları Nelerdir?
Otofloresan Bronkoskopi (AFB) Nedir?
Otofloresan bronkoskopi, bronş sistemini incelerken biyolojik dokuların doğal (endojen) floresans özelliklerini kullanan bir bronkoskopi tekniğidir. Normal bronkoskopide beyaz ışık kullanılırken otofloresan bronkoskopide floresan ışık kullanılır. Bu yöntem, özellikle erken dönem akciğer kanseri veya prekanseröz lezyonların saptanmasında kullanılır. AFB, doku tiplerinin farklı otofloresans emisyonu gösterdiği prensibine dayanır. Normal dokular ve malign/prekanseröz dokular farklı renklerde görünür, bu da şüpheli alanların daha iyi belirlenmesini sağlar.
Nasıl Çalışır?
- Işık Kaynağı: AFB, genellikle mavi veya mor bir ışık kullanır. Bu ışık, bronkoskop aracılığıyla bronş duvarına yönlendirilir.
- Floresans Emisyonu: Bu ışık dokular tarafından absorbe edilir ve farklı dalga boylarında ışık yayılır. Normal dokular genellikle parlak yeşil bir renk verirken, prekanseröz veya malign dokular koyu kırmızı veya kahverengi tonlarında görünür.
- Kamera ve Görüntüleme: Bronkoskop üzerindeki özel bir kamera, bu floresans emisyonunu algılar ve ekrana görüntü aktarır. Böylece şüpheli bölgeler belirlenebilir ve bu görüntü kılavuzluğunda şüpheli alandan biyopsi yapılır.

Otofloresan Bronkoskopinin Avantajları
- Erken Tanı: AFB, standart beyaz ışıklı bronkoskopiye kıyasla daha küçük, erken evre lezyonların görülmesini sağlar.
- Prekanseröz Lezyonlar: Displazi gibi prekanseröz durumların tespitinde duyarlılığı yüksektir.
- Hedeflenmiş Biyopsi: Şüpheli bölgelerden daha etkili biyopsi yapılmasını sağlar.
- Minimal İnvaziv: Standart bronkoskopi prosedürüyle aynı şekilde uygulanır.
Dezavantajları
- Spesifite Düşüklüğü: Otofloresan, inflamasyon veya enfeksiyon gibi kanser dışı durumlarda da değişiklik gösterebilir. Bu da yalancı pozitifliklere neden olabilir.
- Teknoloji Gereksinimi: Özel bronkoskopik ekipman ve eğitimll personel gerektirir.
- Ekonomik Maliyet: Beyaz ışıklı bronkoskopiye kıyasla daha pahalı bir yöntemdir.
Klinik Kullanım Alanları
- Akciğer Kanseri: Özellikle merkezi yerleşimli erken evre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) tanısında etkili.
- Prekanseröz Lezyonların İzlenmesi: Displazi veya karsinoma in situ gibi durumlarda.
- Risk Altındaki Hastalar: Sigara içenler, asbest maruziyeti olanlar gibi yüksek riskli bireylerin taraması.
- Tedavi Sonrası Takip: Akciğer kanseri tedavisi sonrası rezidüel veya rekürren hastalığın saptanması.